BİZ DE AKADEMİ ODAKLI BİR OKULUZ… TEK FARK; AYNI ZAMANDA HAYATA DA HAZIRLAMAK…

Ortaokul öğrencisi olmak, çocukluk döneminden birey olma dönemine geçişte, kısa sürede bir çok deneyimin yaşandığı, tüm yaşamımızın üzerine kurulduğu en heyecan dolu, bir o kadar zorlu ve anlaşılması güç bir dönemdir. Biz Doğru Odak ailesi diyoruz ki; sanat ve sporun yanında, iyi derecede yabancı dil bilmek, doğayla iç içe olmak ve doğru beslenmek ilköğretim seviyesindeki öğrenciler için çok önemli, olmazsa olmaz başlangıçlar. Öğrencilerin ortaokul hayatlarına girmeleriyle birlikte ise bu alanlarda edindikleri değer ve bilgi birikimlerine ek olarak tüm hayatları boyunca ihtiyaç duyacakları akademik alt yapının verilmesi, yaşam disiplininin sağlamlaştırılması, duygusal, kültürel ve matematik zekasının aynı anda tüm öğrencilerde güçlü olmasının sağlanması gerekmektedir. Bu sayede çocuklarımız, yetişkin birer birey olduklarında, hayatın tüm alanlarında kendi kendilerine yetebilir duruma geleceklerdir. Bu uzun ve heyecan dolu, bir o kadar da yoğun çalışma temposu ulusal ve uluslararası sınavlarda da başarılı olmalarını sağlayacaktır. Bu süreçte, biz Doğru Odak ailesi, Millî Eğitim Bakanlığı ve Uluslararası eğitim programlarında yer alan konuları test sorularında, soru çözme teknikleri üzerine yoğunlaşarak değil, tüm temel konuları, aktif saha uygulamaları ile veriyoruz. Öğrencilerin konuları kavradıklarından emin olduktan sonra soru çözme sürecine geçiyoruz . Butik bir okul olmamız sebebiyle, her öğrencimizle bireysel çalışmalar yapıyoruz. Bazı öğrenciler grup çalışmalarında daha hızlı kavrar, bazıları bireysel derslerde… Bir butik okulda olmanın en büyük avantajı ise öğrencilerin okul dışında ayrıca özel dersler alarak değil, okulda kendi öğretmenleri ile hem ders sırasında hem de derslerden sonra evlerinde, uzaktan eğitim yöntemiyle alacakları etüt eğitimler şeklinde olmaktadır.

Gelelim müfredat programındaki konuları öğretme tekniklerine… Tüm müfredat konularını öğretmekte iki farklı yöntem vardır. Öncelikle, birinci yöntemin başından sonuna kadar tüm hayatımızı etkileyecek işleyiş biçimini anlatalım. Mesela, matematik veya fen bilimleri derslerinde bir konunun video görselleri ile desteklenerek anlatıldığını farz edelim. Anlatım sonrası öğrencilere, konu ile ilgili yüzlerce test sorusu verirsiniz ve hızlı test çözme teknikleri öğretirsiniz. Bu sayede öğrenci bir konuyu iyi anlamasa bile doğru cevabı bulma teknikleri sayesinde doğru cevabı bulur. Bu teknik, tüm ders konularında öğrenci için çok pratik, bir o kadar da sonuç odaklı bir yöntemdir. Peki, sonuç odaklı olmaktan kastımız nedir? Sorunun cevabı; ulusal sınavlarda başarılı sonuçlar elde etmesidir. Başarılı sonuçlar sayesinde hayal ettiği liseyi kazanabilecektir. Peki, lisede işler nasıl ilerleyecek? Aynı yöntem geliştirilerek … çünkü artık hedef daha daha iyi okulların sınavlarına girmek ve kazanmak olacaktır. Matematikte geometri konusunu nasıl olsa hayatımız boyunca kullanmayacağız. Bu yüzden sınavlarda başarılı olacak şekilde soru çözme tekniğini öğrenirsek, işimiz çok kolaylaşacaktır. Lise eğitim döneminde de sonuç odaklı teknikler sayesinde girdiğimiz sınavlarda kimsenin hayal edemeyeceği okulları kazanmayı başarmak… müthiş bir heyecan değil mi? bu ülke ya da başka ülkelerde listenin ilk sıralarına girmeyi başararak muhteşem okullara girdik. Ve bundan sonrasında bizi bekleyen yeni sınavlar yok. Okulu iyi bir başarı notuyla bitirirsek bizi muhteşem bir kariyer hayatı bekliyor. Mezun olduk ve iş görüşmelerine başladık. Hatta çok iyi koşullarda olmasa da kurumsal bir firmada göreve başladık, ne mutlu ki…

Ve şimdi gelelim acı gerçeklere… Bizden, hiç üzerine odaklanmadığımız, bizim konumuzla ilgisi olmayan çalışma biçimleri istemeye başladılar. Kriz yönetimi, takım çalışması, her yaptığımız işi raporlama, bir satış firması ise eğer çalıştığımız firma, müşteriden azar işitme halinde onu sakinleştirmeyi başarabilmek. Bir inşaat mühendisi isek eğer, sahada ustalarla birlikte çalışmayı, onlardan görüş almayı, bir bankacı isek banka müşterilerini tek tek ziyaret etmeyi, bir öğretmen isek bir veli ile en çatışmalı anlarda dahi empati kurarak diyalog yaşamayı bilmek… bir makine mühendisi isek, saatlerce fabrika üretim hattında bir makine tamiratı yapmak durumunda kaldığımızda, o çok sıcak ortamda kan ter içinde çalışmak. Ve en önemlisi o departmanlarda çalışan ustaların iş güvenliğinden sorumlu olmak… yani kısacası hayatın tamamen ortasında olmak….

Peki yine çok problem dolu, zorlu bir günün sonunda akşam eve geldiğinizde, yorgunluktan ayaklarınızı bir an önce bir yerlere uzatma arzusundayken, bir de evde sizden sevgi bekleyen bir bebekle akşam iki saat ilgilenmeniz gerekliyse?…. Kafanızdan geçen şu düşünceleri okur gibiyim…

‘Peki ben bunca iyi okulu, her gün insanların sorunlarına çözüm bulmaya çalışarak, sürekli risk altında, işimi kaybetmemek adına, alanım olmasa bile birçok işi çözmek için mi okuldum?…’

İşte tüm dünyanın şu an karşı karşıya kaldığı soru bu….

Biz bir bireyi hayata kazandırmak için hayatının en az yirmi senesini birbirleriyle yarış dolu bir sistemin içine dahil ediyoruz. Peki bu kişi hayatın içinde kendini bir anda bulduğunda, onun kendi kendine yetebilen bir insan olması için yeterince çaba gösteriyor muyuz?

Yukarıdaki sorumuza bir cevap niteliği taşıyan ikinci eğitim yöntemini de dikkatle okuyalım…

Yine aynı matematik ve fen bilgisi konuları üzerinden gidelim. Konuları video görselleri ile kısa sürede anlatıp bol bol soru çözme tekniğinden vazgeçelim. Mesela madenler konusu… madenler konusu 5. sınıf sosyal bilgiler ders konusudur ama aslında matematik ve fen bilimleri derslerinin de içinde yer alması gerekir. Öncelikle demirin yer altından çıkarılma sürecini değerlendirelim… Demirin ülkemizin hangi bölgesinden çıktığını bilmek önemlidir ve sosyal bilgiler dersi için bu kadar bilmek yeterlidir. Oysa günlük hayatımızı düşünürsek eğer, demirin tüm detayıyla bilinmesi gerekir. Çünkü demir yüksek ısıda dönüştürülerek, hayatımızın tüm alanlarında kullanılabilir hale gelir. Demir, çelik, bor, bakır…vs. madenlerin her birinin nasıl bir işlemden geçerek dönüştürüldüğü fen bilimleri dersinde, laboratuvarda yapılacak deneyler ile öğrencilere anlatılması ve aynı zamanda öğrencilerin bir demir fabrikasının belli üretim hatlarını ziyaret etmeleri halinde, öğrencinin demirin hayata nasıl dönüştürüldüğünü öğrenmiş olması, çıkacak test sorularında da konuyu kavramış olmasının verdiği özgüvenle, rahatlıkla soruları çözmesini ve hayat boyu unutmamasını sağlayacaktır. Peki, matematik konunun neresinde yer almaktadır? Bir yılda tüm ülkede madenlerden çıkan demir oranı ‘ Kg ,ton, hacim’ konularının öğrenilmesine yardımcı olurken, uluslararası demir borsasında iniş ve çıkışlar yaşayan demir fiyatlarının tüm ülke ekonomisine geri dönüşleri de para hesaplamaları, ülkenin ekonomik gelişimi ya da gerileyişi, istihdama olan olumlu ve olumsuz etkileri , sanayide üretimin tüm ülkeye sağlayacağı faydalar, ihracat ve ithalat kavramlarının bir ülkenin iç refahının sağlanmasında ne kadar önemli olduğunun anlaşılması için çok önemlidir. Bu çalışma ile branşlar arasında yapılacak ekip çalışmaları da eklenerek uygulamalarla öğrenmeleri, öğrencileri ileride içinde olacakları çalışma hayatına hazırlarken aynı zamanda ulusal ve uluslararası sınavlarda ezberlemek ve soru çözme tekniği üzerinden değil konuyu en detayıyla kavrama yönetimiyle öğrenmelerini sağlar. Bu zor bir öğretim metodu olmakla birlikte bir butik okul için uygulaması çok daha kolaydır. Bu metot ile bundan otuz yıl sonra bir fabrikada çalışacak olan bir öğrencimizin bu öğrenme süreçlerini hatırlarken yüzlerinde hoş bir gülümseme oluşması da anılar kitabına eklediği güzel hatıralar arasında yer alacaktır.

Gelelim ilkokul konusu olan toplama, çıkarma, çarpma, bölmeyi hiç yazmaya gerek kalmadan öğrenciye kafadan hesaplamayı nasıl öğrettiğimize..

Kendi tasarladığımız oyun kartları ile teneffüs aralarında ya da derslerde son on dakikalarda oyun oynayarak…

Onlara el işleri öğreterek. Zor motiflerden kazak örmek, etamin işlemek, makrame örmek ve bu sayede hafızalarında toplama çıkarma işlemini hızlandırmak….

El emeğiyle yaptıkları ürünleri pazarda satmalarını sağlamak. Bu ürünleri satarken para hesaplarını çok daha hızlı yapabildiklerini gözlemlemek. Ve diğer taraftan gerçek hayata hazırlıyor olmanın hazzını yaşamak.

Tabi bunun yanında, sınavlara hazırlanması için soru çözdürmek. Konuyu ezberlemek değil kavrayan bir öğrenci için soru çözmek bulmaca çözmek kadar basit ve eğlenceli olacaktır…

tr_TRTurkish